iletişim:

İletişim / Contact:

Şahkulu mahallesi, Otçu sokak No:4 kat:1 Tünel-Beyoğlu / İstanbul, Türkiye - Turkey

E-posta: vigiliante (*) yahoo.com

Tel: +90212 292 61 81, +90535 221 42 83

Dipçe: Lütfen aramalarınızı saat 09:30 - 20:30 arasında yapınız.

-Sizden ricamız arama süresini 3 dakika ile sınırlayınız.

-Mesaj atacaksanız kesinlikle şu şekilde olmasın: "merhaba tamir yapıyormusunuz, kaç para?" yani sorunun ne olduğunu anlattıktan sonra ücret sorabilirsiniz. Bilgi edinmek en doğal hakkınız, ama bunu kurallarına göre uygularsanız ancak istediğiniz bilgiye ulaşabilirsiniz :)

-Gitarınız hakkında ihtiyacımız olan bilgileri vermezseniz; Size cevap veremeyeceğimizi bildiğinizi ve anlayacağınızı umarız.

Teşekkür ederiz.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Gitarda "Entonasyon" nedir ?

Selam arkadaşlar, uzun süredir bir entonasyon boşluğu var. Kimi gitaristler entonasyonu telin perdeye vurması olarak zannetmekte kimiside telin sustaini ile karıştırmakta, kıyısında köşesinden biraz toparlayıp yazmak istedim. Bir hatamız olursa affola...

Entonasyonun sınıflandırması her enstrumanda değişir, sözlük anlamı itibarıyle: Bir enstrumanın, ses frekanslarını, şaşmaz bir tabloda sergilemesidir yani akort edilmiş bir enstrumanın bütün sesleri aynı doğrulukta-netlikte-kararlılıkta sergileyebilmesidir. Kısaca; in-tonation= tonal stabilizasyon, tonal kararlılık anlamına gelir ( bazen, in-notation-innotasyon olarak da dile getirilir fakat aynı fikiri barındırırlar). Her enstruman entonasyon değerleri açısından farklıöz nitelikler taşırlar, kimi enstrumanlarda entonasyon yoktur, icracının entonasyonunun kuvvetli olması gerekir.

Gitar ise entonasyonu olmayan enstrumanlar grubuna girer. Tampere sistemle perde taksimatı yapılmış, matematiksel olarak formule edilmiş, iyileştirmeler yapılmış olmasına rağmen, bir gitarın entonasyonu onu çalan gitaristin kontrolü altındadır.

Gitarda entonasyon, parmağımızla tele basarken uyguladığımız kuvvetle doğru orantılır. Bu baskı arttıkça üst sınıra yaklaşırız baskı ne kadar hafif ise alt sınıra okadar sadık kalırız. Parmağımızla tele basarken birazcık gaza gelip sertçe basarsak, bastığımız notanın kaydığını görürüz. İşte bir entonasyon handkapının ortasındayız. Bir gitarın entonasyonu ayarlanırken nerede kim tarafından çalınacağı ve entonasyonu yapan kişinin icra yeteneği bu noktada çok çok önemlidir. Bir gitarist entonasyon ayarını yaptırırkenmutlaka ve mutlaka tuşe derecesini luthier ine açıklamalı, sahnedemi, kayıttamı, yoksa evdemi çalacağını belirtmelidir. Gitarist sahnede çalarken daha sert tavırla çalar, bundan dolayı ent. %1 civarında düşük yapılmalıdır, buna; alkol, yüksek volüm ve assembly (orkestral ansamble) eklenince tavır sertleşir ve tuşeye yapılan baskılar artar. Bu sebepledir ki canlı performans için kullanılacak gitarların minicik bir detaylandırmaya ihtiyacı olur. Studyo gitarları bu işin tam tersinde kalır. Gitarist, kayıt esnasında daha hafif tuşe kullanır daha dikkatlidir. Kontrol 2-3 kat artar, sesleri daha net duyar ve kaçırdığı yeri telafi edebileceği için (baştan kayıt) daha rahat çalar. Stüdyonun telafisi vardır 10 defa 100 defa dinlersiniz çaldığınızı, ama "canlı" da o şans olmaz sahneyi kesip " hoop olmadı bi deha çalalımmı" yada " abiler şu pasajı baştan bi dönelimmi" deme şansımız olmaz bunun için performans gitarların daha az alengire daha çok mojo ya ihtiyacı vardır Smile .

Buraya kadar gitaristle alakalı olan kısımları derledik, şimdi de biraz gitarlara ve donanımlarının entonasyonu nasıl etkilediğine bakalım.

Manyetikler, bilindiği üzere manyetik malzeme etrafına sarılan bobinlerden ibaret, olmazsa olmaz komponentlerden biridir. Manyetikler yapım özelliklerine ve malzeme özelliklerine göre, çekim alanları değişen bir donanım parçasıdır. Tellere fazlaca yakın duran manyetik tellerin salınımı üstünde olumsuz rol oynar, telin doğru salınımını bozar ve susutaini kötü yönde etkiler. Özellikle 90-97 arası stratlarda (3 parça) bolca karşımızı çıkar (özellikle 95 lerde) tellere düzgün biçimde yaklaştıramayız manyetikleri. Seste titreme, buğu çok çabuk sonümlenme gibi sonuçlara sebep olur. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için; ses ve tondan taviz vermeden, tellerin salınımıda bozmadan yapılan manyetik ayarı ideal bir ölçüdür. Bu arada "referans değerleri" gitaristlerin isteklerine göre değişebilir. Kendi gitarımın ref. aralığı neck single E1: 3 mm- E6: 5 mm -- bridge hum E1: 2.5mm- E6:3.5 mm.-- mid single E1:3.5mm -- E6:4.5 mm (klasik fat strat)

Alt eşik blokları, kalın ve kütle olarak büyük diye niteleyebileceğimiz parçalar seslerde mutlaka filtrelemeye sebep olur, bu sebeple köprüye yapacagımız en iyi modifiye herhalde hafifletmek olur çünkü bu işlem; telin titreşimi sırasında - her spir esnasında "telin doğuşkanları" dahil hiç bir temel tınıyı bozmadan aktaramasına ve tekrarlayabilmesine katkıda bulunur. Kütleli saddle parçaları, orta seslerin daha fazla filtrelenmesine sebep olur. Bu yapıdaki köprülere sahip gitarların, yüksek perdelere çıktıkça daha tizleştiğini duyarız. Bu durumda ent. ayarının normalden % 1-2 daha düşük olması icab edebilir. Stratlar için çelikten mamul kıvırımlı olan saddle ların, amerikan standart saddle larına göre daha fazla olumlu etki barındırır.

Sap açısı, bu paragraf çok çok uzun olacak bunu sonra ekliycem ama kabaca bi üstünden gecelim. Hiç fark edilmeyen ve gitar alınırken bile dikkat edilmeyen bir faktördür. Dip perdelere gidildikçe perde genişliğine, eşiğe olan mesafe kısa olmasından dolayı tel yüksekliğine ve telin dar alanda çok salınmasına kısaca " ivme " hesabı diyoruz. İvme hesabı iyi ayarlanmazsa, gitar; hiçbir zaman düzgün entonasyona sahip olamaz. Buna (uygunsuz sap açısına) birde kütle ağırlığı düşük sap ağacı eklenirse "stratitis" veya "dead note" bir gitara sahip olmamız işten bile değil. Bunu dengeleyen en güzel şey head stock taki veya saptaki ağırlıklardır. ( Bu arada bana gitar yaptıran arkadaşlar umarım anlamıştır neden sert ve yüksek yoğunluklu ağaçları tercih ettiğimi) bu ağırlıklar sap-gövde uyumunu dengeler, sustain arttırı ve notaların daha belirgin çıkmasına "frekans kararlılığına" yardımcı olur. Bu paragrafı tekrar genişleticem daha sonra.

Fretler, Geniş yüzeyli fretler, telin perdelenmesinde yeteri kadar kararlılık göstermezler, üstüne zamanla erime durumu da binince entonasyon asla sağlıklı olarak elde edilemez. İnce fretler daha iyi entonasyon sağlarlar.

Şöyle bir tablo yapalım*:

ince fret : iyi entonasyon, iyi tesviye ömrü, orta rahatlık
jumbo fret : orta entonasyon, iyi tesviye ömrü, iyi rahatlık
alçak fret : iyi entonasyon, orta tesviye ömrü, iyi rahatlık.

*bu tablodakiler ortalama tercihler göz önünde bulundurularak yapılmıştır.

Teller, gitarımıza yeni bir takım tel taktığımızı düşünelim ve günde 1 saat çaldığımızı farzedelim, 1 hafta-10 gün sonra o takım telde entonasyon aramamak gerekir. Tellerin perdelere sürtünmesi, ter ve asitlerin aşındırması, eldeki deri ve lipit lerin teller üstünde yerleşmesi sonucunda homojen salınım kaybolur. Eski teller tiz perdelere çıktıkça " vavlama" veya hırıltıya yakın bir ses cıkarır (enelde paslanmaya yüz tutmuş tellerde) bu ses geliyorsa tel değiştirin, ses ortadan kalkar ayrıça paslı tellerle çalmak normal tellerle çalmaktan 8-9 kat fazla fret erimesine sebep olur. Gitarınıza entonasyon ayarı yapıldıktan sonra aynı marka ve numara teli kullanmaya devam ederseniz entonasyonunuz kolay kolay kaçmaz. nikel alerjiniz varsa terlediğinizde ve alinizdeki asetik yapıda değişiklikler olabilir, bu yüzden çelik veya nikel e geçiş yaparsanız ent. ayarınız büyük ihtimalle değişecektir. 





Her notayı kusursuz yakalamak kağıt üstünde mümkün. Pratikte bu kararlılığı sağlamak için hata tolerans sınırının ne olduğuna bağlı. Piyasada bulabileceğin en hassas tuner % 1 hata payı veriyor ve fiyatı 300 dolar v e %1 e kadar olan hataları yok sayıyor. BU noktada 12 den vuramayacağımızı anlamışızdır umarım Smile eğer hassas tuner istersek "Strobe Tuner" denen akort aletlerini kullanmak gerekir. 1 Tam sesin % 1 ini 1/16 veya 1/32 hassasiyetle akort edebiliyoruz ( bu ayarda tam akort edebilen bi şahıs bulamadım ben bu arada Smile ) şimdi işin içinde sen çık bakalım.

Gitarda en hatasız ent. ise NOVAX isimli fanned fret sistem gitarlardır www.novaxguitars.com buradan ulaşabilirsin.

" 3. ve 12. perdede fretlerin birbirine uzaklığı birbirinden farklı aynı sertlikte basılsa da 3. perdede bastığımız yüzeyin daha geniş olması sebebiyle tel daha fazla geriliyor"

Burada dediğin şeyi şöyle açıklamaya çalışayım; bastığın perdenin alt eşiğe uzaklığı, ivme hesaplarını dengeliyor. Yani sen 3 perdeye bastığında 62 cm tel geriyorsun ama 12. perdeye bastığında 32.5 cm tel geriyorsun yani tel mesafesi perde mesafesiyle aynı oranda, fakat kalın tel ile ince tel farklılığı var, bu yüzden de eşikte tellerin geçtiği saddle lar farklı farklı yerlerde.

Şimdi sağlıklı entonasyon nasıl kontrol edilir ve detaylı ayar ayar yapılır ona bakalım.

En çok bilinen kanı boş perde ile 12. perdenin kontrol edilmesidir. Bu gibi kontrollerde 12. fretten sonra seslerde verildiği ara sıra görülmüştür, bu akor cihazının (cent adı verilen ve 1 tam sesin yüzde birine karşılık gelen ölçüde) % 1-2 centlik hata yuvarlama davranışından dolayı gerçekleşiyor. bu arada fabrikasyon gitarlarda baş eşik yerleştirilmesi çoğu zaman fiyasko diyebileceğimiz ayarlarda. Mutlaka baş eşik yüksekliği için gitarınızı bir luthiere gösteriniz eğer ayarlayabiliyorsanız ayarını yapmayı ihmal etmeyiniz.


Neden: baş eşiğin yüksek olması ilk 3 perdede notalara basarken normalden fazla gerilime ve dolayısı ile bozuk komalı seslere sebep olur. Akort ve ent. tam ama sesler bozuk.... Bu işlemi atolyemde gitarınızın başka şeylerden kaynaklanan sorunu yoksa ücretsiz yapıyorum, rahat olun danışmanlık için getirebilirsiniz.

Benim ayar yöntemim ise şu: Boş tel ve 12. perde referansını bi kenara ayırıyorum. 3. perde ile 12. perdeyi ayarlıyorum, boş ve 12. perde genelde yanıltıyor (tunerdan dolayı) sonra her perdeyi tek tek ent. doğrumu yanlışmı kontrol ediyorum-yani sadece 0 ve 12 yi değil, toplamda gitardaki bütün seslerin doğtu cıkmasını hedefleyerek bütün perdelerde o ayarı yapıyorum. Bu güne kadar bu şekilde ayar yaptığım gitarlarda genel olarak; kalın mi 9. perde 14. perde bircok gitarda hata veriyor ve ancak bu şekilde iş en temiz biçimde sonuçlanabiliyor. Yani ayar 2 perdede değil 22 veya 24 her perdede yapılmalıdır-ki sonuç alınabilsin. 




Not:
Bu arada neden entonasyon ayarı için 3. perdeden referans aldığımı soylemeyi unuttum arkadaşlar. Boş tele vurduğunuzda ses ( eşik malzemesi artık her ne ise ) plastik veya yapay malzemelerden dönüyor bu yanıltıcı olabiliyor. Onun için 3. perde başlangıç noktası oluyor. Umarım gitarist arkadaşları az da olsa aydınlatabilmişimdir.
 
Entonasyon kabaca şöyle yapılır; üst perde ses daha tiz ise eşik geriye alınır, daha pes ise eşik öne alınır bu işlem her gitarda farklıdır 2 adet herşeyi ile tamamen aynı gitarda dahi farklıdır. Bunun en belirgin sebebi, "Kütlelerin yansıttığı dalgalar kaynaktan gelenlerden farklıdır" bunu altın kural olarak alırsak her soru ve sorun "cevap" bulur. En basitinden farklı ağaçlar neden farklı şekilde tını ve tonlamalar yaratır, cevabı bu kuralda.

Siz ne yapacaksınız, muhtemelen bu yazıyı okuyunca tunerlara sarılıp kontroller yapacaksınız tuner a güvenmeyenler hemen frekan analiz spektrumlarına yada sweepgen lere yüklenecek. Rahat olun muhtemelen aklınjızdaki sorulara doğru cevap bulamayacaksınız.

Neden:

1- Takıldıktan sonra 3 günden fazla süre geçen tel ile ayar olmaz yaparsanınz % 80-90 yanıltıcı sonuçlar alırsınız.
2- tellerin üzerinde tele ait olmayan deri-lipit-ter kalıntıları ve erozyon bölgeleri oluşur bu stabil tınlamayı engeller.
3- gitarınızı ayarlattırdıysanız aynı marka-model-numara teli teli taktığınız takdirde ent. sorunu yaşamazsınız.
4- rahat olun kafanıza takılan ciddi bi nokta varsa bu gne kadar nasıl sağlıklı bir şekilde gitarınızı çaldığınızı ve hiç rahatsız etmediğini hatırlayın Smile


Daha bir çok faktör var yazının başında çok ağdalı idi yazdıklarım ama anlaşılabilir bir dille anlatmaya çalıştım çok terim var, formul var en sade bu şekilde çıkarız işin içinden. Bu arada piyano, flut ve kemanda yukarda yazdıklarımızdan çok çok başka özelliklere sahiptirler, bunlarla ilgili bilgiler isterseniz gene bu başlık altında yazarım, ama sakın gitar ent. ile başka aletlerin entonasyonu karşılaştırmayın çünkü yanlış yönlenmelere sebep olabilir. Örnek olarak en basiti: 440Hz : la sesidir-880 hz : 1 oktav üstte la sesidir, ama piyanoda 440Hz : la sesi verirken 1 oktav üstü 883-885 hz la sesini vermektedir. Baskı aynı, çekiçleme aynı, velosite aynı ama "filtre"leyiciler ve tel yapıları, eşik sistemleri bambaşka. Flutün sıcaklığı ise 15 derece den yukarı çıkmadan doğru dürüst ent. tutmuyor bile, piyano ve flütte duo bir durum varsa flutun 3 oktavı biraz daha sert çalması gerekiyor her aletin referans değerleri başka, en sadesi gitar yahu....

Gitarda "Tesviye" nedir?

TESVİYE

Selam Arkadaşlar, uzun süredir aklımda olan konuyu paylaşmak istiyorum "Tesviye".

Etimolojik olarak bakalım:

Tesviye= Te-sviye.

"Te" eki yapmak etmek anlamına gelmekte.

"Sviye" kelimesi de seviye anlamına gelmekte.

Yani tesviye derken maksat: seviyelendirmek-düzeltmek (leveling) anlamına ulaşmaktır.

Şimdi, kelimenin anlamını öğrendik birde uygulama ve içeriğine bakalım.

Tesviye işlemi gitarlarda, düzensiz eriyen fretlerin hizalanması yada aynı seviyeye getirme işlemine verilen addır. Bir gitara tesviye yapılması için mutlaka fretlerinin erimesi gerekmez. Bunları sıralayacak olursak üç gruba ayırabliriz; İnsan faktörü-Malzeme-Fabrikasyon.


Gitarlarımıza tesviye gerektiren durumları sayacak olursak:

-Fret erimesi,
-Tel kullanımı,
-Sapın (düzensiz veya sap ayarı kontrolü dışında) bükülmesi-dönmesi,
-Klavyenin (düzensiz veya sap ayarı kontrolü dışında) bükülmesi-dönmesi,
-Fretlerin zamanla yerinden çıkarak cızlaması,
-Fretlerin fabrikasyon kusurlarından dolayı yükselerek cızlaması,
-Klavyedeki kanallarının geniş olması (bazen cızlar bazen cızlamaz olarak karşımıza çıkar),
-Fret kuyruklarının yada kuyruk dişlerinin yetersiz olması,
-Fazla tremolo kullanmak,
-Nem ve sıcaklık,
-Fretlerin temizlenmesinde-parlatılmasında yanlış kimyasal yada organik bileşenler kullanmak,
-Klavyenin temizlenmesinde yanlış yöntem, kimyasal yada organik bileşenler kullanmak,
-Kullanıcı veye yeterli seviyede olmayan müdahaleler,
-Farklı alaşımlarda fretleri bir arada kullanmak,
-Tasarım hataları.

Yani işin özü, gitarın motor kısmı fretlerdir.

Yukarıda saydıklarımızı biraz açalım.

-Fret erimesi

Gitar çalarken genelde, balli cümle yada kalıpla- hareketler çerçevesinde hareket ederiz. Şöyle ki, 5. posizyondan çalmayı çek severiz hem müzikal açıdan hemde hareket alanı açısında çok ideal ve fazla teferruata girmeden icraya imkan verir

Devamlı aynı pozisyonlarda çalınan etüdler-riff ler-lick ler, devamlı aynı perdelerde yapılan bend ler, kısacası diğerlerinden daha fazla basılan fretler diğerlerine göre daha çabuk erir. Bundan kaçış yoktur bu şekilde ortalama bir gitar 2 ile 2.5 yılda bir tesviye işlemi görmesi gerekir..tabiiki bu sürenin göreceli olduğu bir durum vardır, o da günlük çalım süreniz ve tel değiştirme sıklığınız.

-Tel kullanımı

Tel kullanımı hem bizim müdahale alanımızda olan hemde olamayan bir etkendir. Şöyleki bir telin ortalama ömrünü neyle kıyasladığınıza bağlıdır.

Günde 3.5 - 4 saat çalınan bir elektro gitarın teli; haftada bir değiştirilmelidir. Teller yeni gibi görünsede aslında kalibrasyonunu, kısacası niteliğini kaybetmenin kırılma noktasına ulaşmıştır. 10 günlük bir telden nasıl doğru entonasyon beklenmez ise; 10 günü aşan tellerin fretlere zarar vermemesi de beklenmez.

Telleri üretim aşamasında kalibre edilmişlerdir; yani en ve boy olarak aynı düzlüğe ve çapa sahiptir. Gitarist kullanım esnasında tellere farklı şekillerde baskılar uygular. Bu baskılar sonucunda tellere iki şekilde etki edersiniz; birincisi titretme ikincisi aşındırma. Titretme kısmı şu aşamada bizim konumuza giriyor; Bir perdeye basıp tele vurduğunuzda tel havada titreşmez, "Fret ve Köprü arasında titreşir". Titreyen tel fretin üzerinde ufakta olsa bir aşındırma yapar. Düşünsenize en basitinde "la" sesi saniyede 440 defa titreşim sonucu ortaya çıkıyor, mi telinin 12. perdesini siz hesap edin

Bu titreşim telin zamanla bozunuma uğramasına ve kalibrasyonunu kaybetmesine sebep olur. Ama bu konuda en büyük yardımcı "insan" dır. Ellerimiz terler, bu ter üstten görünmese de tellerin klavyeye bakan kısımına yapışır ve oralardan telleri yemeye başlar. Ter tarafından-asetik etki sonucu- yenen teller; klavyeye bakan kısımınıda paslı-pürüzlü bir tabaka oluşturur. Bu paslanmış kısım, fretleri üzerinde ne kadar çok baskı yapar ve siz bı paslı teller ile ne kadar çok bend yaparsanız; fretlerini o kadar çık zımparalamış olursunuz. Çaldıktan sonra telleri ( altı da dahil olmak üzere) temizleyin..


Fretlerinize yakından bakın, eğer üzeri çizgi çizgi erimiş ise tel değiştirme süresi konusunda ciddi hatalar yapıyorsunuz demektir. Eğer fretlerdeki erime pürüzsüz ve çiziksiz ise fretleriniz doğru eritiyorsunuz demektir.

*Not: kötü tel kullanmayın.hele hele çin malı çelik tel "ASLA!"

Marka kötülemek istemiyorum ama iyi gitar markalarının mavi renkli kutuda satılanı var mesela, onu almayın..sadece beni zengin edersiniz :ö (satıcıya da 3-5 bişey kalır tabiiki).



-Sapın (düzensiz veya sap ayarı kontrolü dışında) bükülmesi-dönmesi

Gitarlarımızın sapı eğilir bükülür bunda sorun yada korkulacak bişey yoktur,
sorun sap ayağının hükmedemeyeceği bükülmelerdir..

Çok klasik Fenden Jazz Bass sorunu analatayım size..

15-16. perdeye kadar sap dümdüzdür...ama 17. perdeden sonra; klavyenin sonunda kabaca parmak kadar bir kısım rampa gibi yükselmektedir..

Gitarlarımızın sapları "Ağaç" adı verilen ve anlatması bi hayli uzun ama anlaması bir o kadar kolay bir malzemeden yapılmıştır . Ağaçlar yapı itibari ile "Su etkileşimli" yapıdadır. Piramitlerde bulunan tahta numuneler su verildiğinde halen, hygroskopik (nemçeker) özelliklerini kaybetmedikleri görülür. Ağaç malzeme ideal kurulukta değile veya iyi yalıtılmamış ise; mutlaka çalışır (damar yönüne göre bükülür). Yani sapımıza su değmeyecek, öyle kliplerdeki gibi yağmur altında çalma fantezisini bir kenara bırakma zamanımız geldi..hepimiz eşek kadar adamlar olduk..

Sapımızda keskin damar dönüşü veya budak benzeri bir oluşum varsa, sapınızın çalışacağından gönül rahatlılığı ile emin olabilirsiniz eğer bu yamulma az ise; fretleri aynı seviyeye getirerek-eğer çok ise fretleri çıkarıp ağaca tesviye yapıp, yeniden fret çakarak giderilir.

Sap ağacı, büküldüğü yerdeki fretlerin sevyelerini diğerlerine göre uyumsuz hale getirebilir.


-Klavyenin (düzensiz veya sap ayarı kontrolü dışında) bükülmesi-dönmesi


Sap için saydığımız herşey klavye için de geçerlidir. Bir çok durumda klavyenin sapa hükmettiği gözlenmiştir. Cilalı-mumlu-yağlı klavyelerin diğerlerine göre daha az sorun yarattığı gözlemlenmiştir.


-Fretlerin zamanla yerinden çıkarak cızlaması


Klavyeye iyi çakılmayan veya yapıştırılmayan fretler zamanla yerlerinde çıkmaya mahkumdur. Bunun 3-4 sebebi vardır bunları alt başlıklarda açıklayalım..

-Fretlerin fabrikasyon kusurlarından dolayı yükselerek cızlaması


Üretim bandıda en sağlıklı yöntem; fretleri yuvalarına yapıştırmaktır. Hem katı cisimler sesi daha iyi iletir kuralından dolayı, hemde zamansız yerlerinden fırlamalarını engellemek için yapıştırmak "şart" tır.

Üretim maliyeti ve maliyet ucuzlatma burada da önümüze engel olarak çıkıyor. Üretici firma, 2 sebepten dolayı fretleri yapıştırmaz. Bunlardan ilki satışın devamı içindir, ikincisi de daha az maliyet içindir. Yeterli dayanıklılığa sahip olmayan ürün çabuk ömrünü tamamlar. Kalitesiz fret ve düşük işçilik üretici firmanın daha fazla kar etmesine sebep olur. Seri üretimde önemli olan kalite üstünlüğü değil, sadace sayısal üstünlüktür..yani daha fazla üretmek..

Hiç kimse 300 tlye aldığı gitarı, fret kondüsyonu kötü diye 200 tl vererek tamir ettirmez..yeni birtane alır. Bu sistemin kurucuları abd ekonomi bakanlığı ile sanayi bakanlığının 50 li yıllarda yaptığı anlaşma üzerine kurumuştur.

Anlaşma kabaca şöyledir:

Bir amerikan vatandaşının bir yıl boyunca satın aldığı eşyalardan sadece % 1 i veya 2 si bir sonraki yıl kullanılabilir olacak şekilde tasarlanması ve üretilmesi prensibine dayanır. Kabaca 1 yıl içinde kaç adet kablo, tel, pena,pedal, kılıf, adaptör, ayakkabı, tişört, mp3 çalar, mouse, şarjlı pil, bardak, kül tablası, araba şarjı, kulaklık vs vs vs aldığını bir hesap edin ve bunlara da diğer satın aldığınız şeyleri ekleyin....sonuç ortada. Böyle bir sisteme gidilmesinin tek sebebei şudur; devlet satılan üründen sadece 1 defa satış vergisi almaktadır, ama aynı şeyleri defalarca almasını sağlarsanız insanların, daha fazla vergi laınmasını sağlarsınız.

Garanti şartları da şöye işler: Her firma ürettiği malzemeye 2 yıl garanti verir ve 10 yıl yedek parça sağlanma koşulu sağlar..eee..? evdeki lamba patladı garantisi varmı

Araba konusunda işleri biraz değişir sadece onundışında-genelde- pek farklılık yoktur..

Şimdi, bizim konumuza dönelim..ucuz malzeme ve ucuz işçilik sonucu; fret kanalları düzgün açılmaz, fret tırnakları iyi olmaz, üstünkörü bir işçilik ve düşük kalite kontrol sonucu fretleriniz yerlerinden çıkar

Peki bu sorun nasıl çözülür???

Yükselen fretler yerlerine çakılır, ardından yapıştırılır ve tesviyesi yapılır geçmiş olsun..

*Not: bu tip durumlar en çok şu nktada kendini belli eder, ince mi telinin klavyenin altından frete takılı kalması..

Gitarınız ucuz ve üzerinde jumbo fret var ise..sorun yaşamanız yakındır..


-Klavyedeki kanallarının geniş olması (bazen cızlar bazen cızlamaz olarak karşımıza çıkar)

Ağaç, daha önceden de konuştuğumuz gibi, dış etkenler ile bağlantısı kesilmez ise çalışan bir yapıya sahiptir.

Klavyeden kullanılan ağaç zamanla çekilebilir (bazen yanlardan çok az daralabilir) bu durumda fretlerin ucu ortaya çıkar ve keskin yapısı ile rahatsız eder. İş bunaktada başlar. Eğer bu olay gerçekleşirse iki sorunla karşıkarşıyasınız demektir.

1-fretleriniz kalkışa geçiyor geri sayım başladı,
2-Mazallah elinizi kesebilirsiniz.

Kanal,kuyruğundan geniş açılmış ise fret yerinden çıkar..eğer dar ise; fretleri çaktığınızda kanlallara yapılan baskıdan dolayı sap geri gider...nerden tutarsanız elinizde kalır

Yapıştırılan fretlerde genelde bu sorun nadiren görülür ve kolayca helledilir. Eğer gitarınız düşük bir marka yada model ise kesinlikle yapıştırma ve tesviye şarttır.. İşlem sonunda tonlarının daha iyi olduğunu kendiniz de hissedersiniz.

-Fret kuyruklarının yada kuyruk dişlerinin yetersiz olması


Fretler klavyeye kuyruk (tang) adı verilen uzantısı ile tutunur, bu uzantının üzerinde tırnaklar vardır.
Kuyruk kısımının kısa olması veya kuyruk tırnaklarının yeterli olamaması durumu; fretlerin yuvalarında çıkmasına ve tellere çarpmasına sebep olur. Ayrıca kötü çakılmasına da sebep olur.

Kısacası düzgünce yapıştırmak "şart" tır.


-Fazla tremolo kullanmak

Ne alaka dimi..

Şimdi düşünün, sapa tel taktığınızda ortalama 45 kg bir yük uygularsınız ve bu yükü sap ayar çubuğu (truss rod) ile dengelersiniz. Tremolo ilse tellerin gerilimini düşürdüğünüzde ortada sadece sap çubuğunun sapa yaptığı ters gerilim kalır. Tremolo ile şiddetli dalışlar yaptığınızda sap ciddi oranda geriye gider-esner. Bu konu kafanızda kabaca canlandırın.... Geri giden saptaki fret kanalları genişler, kolu bırakınca yeniden daralır-bastırınca genişler-bırakınca daralır...bu döngü sonucunda; bir üst konudaki işlem ortaya çıkar..hemde gitar ne kadar kaliteli olursa olsun...wizard neck ler de durumlar çook daha vahim arkadaşlar..benden söylemesi..

Korunmanın bir kesin bir yolu yoktur, sadece periyodik bakımlar yapılabilir..sorun olmasa bile arada bir teknisyeninize göstermenizde fayda vardır.


-Nem
ve sıcaklık


Fazla söze gerek yok..

Nem ile uzun süre temas halinde bulunan saplar şişer ve gevşer-fazla ısı farkı da aynı sonucu-etkiyi yaratır. Bunun sonucunda fretler yerlerinden çıkar-bakteriler çoğalır-teller balık gibi kokar -teller daha çabuk paslanır ve fretler; paslı teller ile çok daha hızlı erir..fretler kararır..


-Fretlerin temizlenmesinde-parlatılmasında yanlış kimyasal yada organik bileşenler kullanmak


Fret temizlemek için bilinen en kötü yöntem metal parlatıcı kullanmaktır (bkz: kaul-kavil-metilan) bunların dışında kapı kapı dolaşan amcalar pirinç unu satarlar, beyaz ve kumlu bir hissiyata sahip olan bu temizleyici (ler) fret ile klavye arasına sızar. Sızan malzeme kuruduğu zaman ilginç şekilde genleşir ve fretleri yukarı doğru kaldırır...bu arada klavyeyi de aşırı kuruturlar..

En basitinden bazı dükkanlarda gitarlar görürsünüz, klavye ağacının damarlarında beyaz beyaz tortular olur çizikler şeklinde, hatta fret diplerinde alçı gibi sıvanmış parlatıcı kalıntıları görürsünüz..hiç panik yapmayın yavaşça gitarı elinizden bırakın-oradan uzaklaşın yada bir görevliden yardım isteyin..ve ardından koşarak kaçın...o gitara vereceğiniz parayla gidin 5 arkadaşınızı yemeğer, sinamaya ardından bira içmeye görürün....daha iyi bir iş yapmış olursunuz (doğum gününüzde gitar felan alacaklarını hayal falan etmeyin hiç bişey almazlar..)

Bilin ki o gitarın kalvyesi sağlam bir tesviye yemeden ve fret değişmeden kendine gelmez..

-Klavyenin temizlenmesinde yanlış yöntem, kimyasal yada organik bileşenler kullanmak



Klavye de önerilenin dışında; kafanızdan, aktardaki size mal kakalamaya çalışan yaşlı amcadan ( güzel hikayeler anlatsa bile), akraba yada hanımlar günündeki yaşlı teyzelerden, bakkaldan,yapı marketlerdeki kolpa ürün standlarında satışan zamazingolardan ve üzerinde comolokko resmi olan kimyasalları satanlardan uzak durun..

Klavyenize (cilalı akçaağaç-maple değil ise) sadece limon yağı ( ortalama 6 ayda bir) veya bebe yağından başka birşey kesinlikle sürmeyin. Biz atolyede bazen zippo benzini yada alkol ile temizlik yaparız. Bu temizlik yöntemleri; ağaca yağ durumuna hatta ağacın kesitine göre değişiklik gösterir.sakın da evde kafanıza göre uygulamayın valla billa sorumluluk almam hacı..

Bu tip strandart olmayan temizlik ürünleri klavyeninizin aşırı nemlenmesine veya nem kaybı yaşamasına sebep olur. Bu kayıplar, klavyenin düzlüğünü bozar ve fret seviyeli değişir. geri çevrilmesi uzun ve uğraştırıcı bir dönemi içerir..ama imkansız da değildir hani ;)




-Kullanıcı veye yeterli seviyede olmayan müdahaleler


Hımm fret yükselmiş, şunu bi çakayım..kanka kültablasını versene..

vs türünden diyaloglar hep kötü sonuçlanmıştır. Fret işi gerçekten birazcık hassas ve ciddi hassas bir iştir hatta biraz da hassas olduğunu söyleyebilirim. Fretlerinizde sorun var ise, bunu youtube dan veya kitaptan okuduklarımızla çözemeyiz..kitaptan yüzme öğrenip de denizden sağ çıkana rastlanmamıştır.

Bu tip bir durumda kafanızda sorun var ise;mutlaka bir luthiere göstermelisiniz..bu işler telefonla da olmaz, luthieler; medyumluk hakkında pek deneyime sahip değillerdir..başarılı da değillerdir hani..yani telefonla bilgi alırsınız ama kesinlik konusunda kimse brşey söyleyemez.

Bu gün yaşadığım bir olay: sol teli 4. perde cızlıyor tesviye yaptırmaya geldiler..köprüde bir vida gevşemiş..sıkıp geri gönderdik..mevzu buymuş.

Şimdi, bazı arkadaşlarımız bulundukları konum yada şehir itibarı ile teknisyenlere kolayca ulaşamayabilir. Bu durumda nalaşmalaı olduğunuz kişiye detayları rahatça gösteren, mümkünse makro ile çekilmiş 1-2 fotoğraf ve sebeplerini kendinizce çözümler ile yönlendirmeden yalın bir dille anlatan 1-2 satır yazıyı mail olarak atabilirsiniz. Size deneyimleri doğrultusunda bilgi verir.

Aramaktan korkmayın..

-Farklı alaşımlarda fretleri bir arada kullanmak


Kullandığınız fretler dışında başka bir alaşımda fret kullanmak çoğunlukla düzensiz sonuçlar verir. yani gitarınızn ilk 5 freti değiştirilmez, değiştimi tamamı değişir. Hem tonal hemde işlev açısında bu böyledir.

Bazı durumlar hariç..örnek: bir barda akustik gitar çalıyorsunuz, ve sadece ilk 4-5 parde de işinizi hallediyorsunuz..ilk 4-5 perde daha güçlü alaşıma sahip bir fret ile değiştirilebilir..ama tabiiki tavsiye edilmez.

Şimdi mantıkensiz üç aşağı beş yukarı bayaa br perdede geziyorsunuz, fretler yer yer eriyor..3-4 freti değiştirdiniz..yeni takılan fretleri, diğer eski fretler ile aynı seviyeye getirmek için ciddi bir tesviye işine gireceksiniz. Bu da yapılan işlemin pek kıymetinin kalmayacağının göstergesidir.

-Tasarım hataları


Bazı gitarlar doğal olarak kötü tasarımlıdır ( jaguar ve pacifica 812v).. ee ama kötü neyapalım abi.

Sap radiusu, köprü radiusu na uymaz, fret seçimleri kötüdür, fret ile köprü eşleştirmesi kötüdür..vb durumlar..

Bu tip durumlarda köprü-sap koordinasyonunu sağlamak için tesviye gerekebilir..bazen çok çınlayan ve rahatsız eden (10. ile 18. arası) fretler kötü (fazla çın çın veya teneke) tınlayabilir. Bu durumda doğal olan tona daha yaklaşmak için fret seviyesinin düşürülmesi gerekebilir. Yüksek fret: daha az ağaç tonu-daha faza ses ve daha fazla ömür demektir. Alçak fret: daha fazla ağaç sesi daha dingin ve düşük ses ve daha kısa ömür demektir. Nadiren de olsa gitarınıza ( yeni de olsa) bu tip işlemler yapılası zorunlu olabilir..üzülmeyin ve sonuca odaklanın.

İşin özü: bir gitar satın almaya karar verdiniz..3-4 seçeneğiniz var..hatta 2 olsun.. alırken mutlaka bilenlere çalanlara danışın..arayın bir tamir ayolyesini senede ortalama kaç tane tamire geliyor öğrenin, genel problemlerini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini danışın..İnsanlar fikirlerinin sorulmasından hoşlanır hem onların gönlünü hoş tutun hemde kendiniz rahat edin.

Ama unutmayın ki bir gitarın artıları olduğu kadar eksileri de olacaktır, bu durumda ne yaptığınız değil; neleri göze aldığınız önemlidir..sonradan ağlamayın.kimseye faydası olmaz.

Sonuç: gitarın fretşeri sadece çalmayla erimez..bu yıl içinde yüzlerce gitara fret tesviyesi yaptım ve hemen hemen sonuçtan memnun olamayan kimse yok neyseki :ö . bu tesviyelerden sadece %3-5 lik bir kısımı çalma sonucunda erime durumuydu..gerisi yukarıda saydığım diğer sebeplerden ötürüydü.

Gitar iyi baktığınızda yıllarca sizi taşır. Kötü balarsanız siz onu taşırsınız.

İş sizde bitiyor, unutmayın gitarı elinize aldığınız andan itibaren etkileşimizin başlar ve linizden bıraktıktan sonra da devam eder. Bazı ruh hastası araba sahipleri vardır (bkz:serhan) onlar gibi olmayın, ama benzini yağını ve bakımını ihmal etmeyin. Önlem önlem önlem daima daha büyük sıkıntıların önünü alır.

Görmedim,
Düşünemedim,
Bilmiyorum,
Acelem var..

Bunlar bizi bitirir uzak duralım ;)

Not:  Tesviye için en geçerli durum da şudur.

Gitar gigbag ile taşınıyor..güzel..önündeki gözler ıvır zıvır ile dolduruluyor..oda iyi.

Kılıfa yaptığınız her baskı; attığınız her adımda tellerin fretlere (ciddi oranda) geniş yüzeyde baskı yapmasına sebep oluyor.

Yani siz gitarınızı gigbag ile taşırken farkında olmadan fretleri de yemiş oluyorsunuz.

Özellikle sap desteği olan (cırt cırtlı) bölüm ilk fretlerde cızlamaya yol açabliyor. Unutmayalım fretlere ne kadar gereksiz tel sürtünmesi olursa, o kadar sıkıntı yaşarız.

Sevgi ve saygılarımla

Gitarınız ve Siz..

Selamlar, bu blog sayfamızda siz ve gitarınızın daha iyi iletişim kurabilmesi için gerekli bazı noktaları aydınlatmak istedik..

Sevgi ve saygılarımızla,

F. YILMAZ GİTAR ATÖLYESİ

Please check our new headless guitars on instagram:  https://www.instagram.com/mileguitar/